Sen bilir misin insan nasıl kendini unutur?Nasıl haykırmak ister de sesi
bogazında düğüm olur.Konuşmak istersin konuşamazsın,kaçmak istersin
kaçamazsın,hatta gözlerindeki yaşlar bitmiştir,ağlayamazsın…Sen bilir
misin benzine su bulanmıs bir insan titrek,cılız bir kibritin aleviyle
nasıl tutuşur nasıl sokaklara,evlere,hatta kendine bile sıgmaz
olur?Düşünmek istersin düşünemezsin,unutmak istersin unutamazsın…Sen
bilir misin,nasıl bir örümcek kemirir durur beynini?
Ey sevdiğim,ben de bilmezdim bir zamanlar hatta düşünmezdim bile bu
kadar acımasız değildir derdim insanlar.
Ama oluyormus,ama öğretiliyormus insana.Yudum yudum ömründen
çalıp,hayallerini,umutlarını,daha da ötesi kendini bile unutabiliyormuş
insan.Haykırıyor,isyan ediyorum bazen kendime ama elden ne gelir bütün
dertler,acılar yine benimle.Olsun diyorum varsın bu da olsun alışırım
diyorum,işte bu arada bir mermi daha vuruluyor beynime.Olmuyormuş
güzelim,alışılmıyormuş bu acıya.Acının da acısı vardır ben de biliyorum.
Ama kalbim kaldırmıyor artık,öylesine yorgun,öylesine gecmişim ki
kendimden,artık insanlar bile vazgeçer olmuş benim bu halimden.Zaman
diyorum,ilaç diyorum,bu da gecer diyorum.Ama itiraf edeyim mi sana buna
artık ben de İNANMIYORUM…
Herşey yalan olabilir…
Ve hiç duymadığım yalanları söylemiş olabilirsin…
Kafamda dolaşırken binlerce soru işareti…
Sana dair tüm bilinmezliklerim ve yarım kalmışlıklarım…
Seni savunacağım kendime karşı
Yalan olabilirsin…Yalancı da…
Ama sen benim doğrumdun!…
-------------------------------------------------------------------------------