buldu. Ancak bu da, öncekiler gibi, kütleleri bakımından Jüpiter ve
Dünya’yı andırsa da yaşanabilecek koşullara sahip değil.
bakımından Güneş Sistemi’ndeki Jüpiter’i andırıyor.
“Transit geçiş” yöntemi ile gezegen aramak ve yıldızlardaki sismolojik
verileri saptamak üzerine fırlatılmış olan uydu, CoRoT- 9b adlı
gezegeni, çevresinde dolandığı yıldızı 145 gün gözledikten sonra 2008
yazında keşfetmişti. Gezegenin hareketlerinin daha sonra yeryüzünden
radyal hız yöntemiyle de gözlenmesi sonucu, yörünge periyodunun
ötesinde kütlesi, yoğunluğu, yüzey sıcaklığı gibi önemli bilgiler
derlenebilmiş bulunuyor. Transit geçiş yönteminde gezegenler, gözlenen
yıldızların önlerinden geçerken ışıklarını kısmen perdeleyip ışık
şiddetinde yol açtıkları döngüsel azalmalar sayesinde belirleniyor.
Radyal hız yöntemindeyse, gezegen, kütleçekimiyle yıldızının
hareketinde yol açtığı düzenli yalpaların duyarlı algılayıcılarla
saptanmasıyla keşfediliyor.
60 kişilik bir “gezegen avcıları” grubunca Nature dergisinde yeni
yayımlanan bulgulara göre, Yılan Takımyıldızı bölgesinde 1500 ışıkyılı
uzaklıkta bulunan gezegenin kütlesi, Jüpiter’in %80’i kadar. Güneş’e
benzeyen yıldızının çevresindeki yörünge turunu 95 “Dünya gününde”
tamamlıyor. Uydunun gözlem araçlarından bakıldığında gezegenin yıldız
önünden geçişi 8 saat sürüyor. Gezegenin kütlesi ve çapı, yoğunluğu
konsunda da bilgi sağlıyor. Yıldızına olan uzaklığı da yüzey
sıcaklığını ortaya koyuyor. CoRoT- 9b’nin yıldızına olan uzaklığı Güneş
Sistemimizde Merkür’ün Güneş’e uzaklığı kadar.
Yüzey sıcaklığı 160 santigrat derece (gündüz tarafı) ve -20 derece
(gece tarafı) aralığında. Gezegenin, Jüpiter ve Satürn gibi büyük
ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşan bir gaz devi olduğu, ancak 20 Dünya
kütlesi tutarında daha ağır başka elementler de içeriyor olabileceği
düşünülüyor.
ÖNCEKİ ÇOK FARKLICoRoT uydusu tarafından daha önce keşfedilmiş bulunan CoRoT-7b ise, çok
farklı bir gezegen. Bu gezegen Dünyamızın yoğunluğunda ve 5 Dünya
kütlesinde, yani kayaç bir gezegen. Ancak, benzerlik burada bitiyor.
Güneş’ten biraz daha hafif (ve daha soğuk) bir turuncu cüce olan
yıldızına öylesine yakın bir yörüngede dolanıyor ki, yüzeyinin erimiş
lav sıcaklığında olması gerekiyor. Ayrıca, araştırmacılara göre,
gezegen, yıldızının ve yakınlarındaki bir eş gezegenin yol açtığı
genleşme ve büzüşme (gelgit) etkileriyle kendi içinden de ısındığından
şiddetli bir volkanizmaya da sahip olabilir.
Başka bazı gökbilimcilerse, CoRoT-7b’nin yıldızına yakınlığı nedeniyle
cehennemi yüzeyinden her 1 milyar yılda bir Dünya kütlesi madde
yitirdiğini düşünüyorlar. Bu ekibe göre yaşamına Jüpiter gibi bir gaz
devi olarak başlamış olan gezegen, zamanla gazdan oluşan dış
katmanlarını tümüyle yitirmiş ve çıplak kayaç merkezi açığa çıkmış.
SICAK BUZDAN BİR DÜNYAGökbilimciler arasında kütlesi Dünya’nınkinden daha büyük ama yakın
olan gezegenlere “süperDünya” deniyor. GJ1214b adlı gezegen de Dünya
ile benzer kütlede, ancak çapı daha geniş. Nedeni, yoğunluğunun
yalnızca santimetreküpte 1,9 gram olması. Bundan yola çıkan
gökbilimciler, gezegenin ağır bir atmosferle çevrili, yalnızca sudan
oluşmuş bir dünya olabileceği düşüncesindeler. Gezegenin
derinliklerinde suyun çok sıcak olmasına karşın, muazzam basıncın bu
suyu katı bir hale dönüştürmüş olması gerekiyor. Yani gezegenin içi,
sıcak ve yoğun bir “buz” kütlesi olabilir.